Köklü Değişim: Gazze’de kardeşlerimizin maruz kaldıkları mezalim aralıksız devam ediyor


Köklü Değişim Adıyaman Temsilciliği adına açıklama yapan Fehmi Taştı siyonist işgalcilerin, Gazze’deki Müslümanların üzerine kırk bin tondan fazla patlayıcı kullanıldığını kaydetti.

post

 Güncel    16.03.2024 18:11:10    Bu İçerik 1707 kez görüntülendi.

07.10.22

 


Adıyaman Halk Kütüphanesi yanında düzenlenen kitlesel basın açıklamasını okuyan Taştı, "Rahmet ve mağfiretin Müslümanları kuşattığı bu ayda, Gazze’de kardeşlerimizin maruz kaldıkları mezalim aralıksız devam ediyor. Gasıp Yahudi varlığı israil beş aydan fazla bir zamandır sürdürdüğü katliamlarını, Ramazan ayında da hız kesmeden acımasızca sürdürüyor." dedi.

"Yüz altmış üç gündür Gazze’de adeta bir soykırım yaşanıyor"

Beş aydan fazladır yaşanan vahşete vurgu yapan Taştı, "Gazzeli kardeşlerimiz zulmü, katliam ve açlığı, özellikle yardımsız bırakılmışlığı en ağır şekilde yaşıyorlar. Ve bizler de bu süreçte kardeşlerimizin acılarına şahit olduk halen de olmaya devam ediyoruz.7 Ekim’den buyana geçen sürede gasıp Yahudi varlığı israil Gazze’deki kardeşlerimiz üzerine kırk bin tondan fazla patlayıcı kullanarak 32 binin üzerinde Müslümanın ölümüne 70 binden fazlada kardeşimizin de yaralanmasına sebep olmuştur.  Yahudi terör varlığı israil Gazze halkını sadece bombalarla öldürmekle kalmayıp Mısır rejiminin yardımıyla Gazze’ye ambargo uygulayarak açlığı bir silah olarak kullanmaktadır." ifadelerini kullandı.

"Gazze halkı açlıkla ve susuzlukla mücadele ediyor"

Son günlerde ise Gazze halkının Refah sınır kapısının gıda malzemelerinin geçişine kapalı olduğundan dolayı şiddetli açlığa mahkûm edildiğine şahit oluyoruz. Hem saldırılar hem de Refah kapısından yardım girişlerinin yasaklanması nedeniyle Gazze halkı açlıkla ve susuzlukla mücadele ediyor. Kısacası Gazze’de açlık krizi, özellikle çocukların hayatını kaybetmesine neden oluyor. 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir.' ilkesine inanan Müslümanlar olarak hemen yanı başımızda ki kardeşlerimizin açlıktan ölmelerine şahit olmak ne kadar acı bir durum ya Rabbi. Sen kardeşlerimize yardım et Allah’ım!" şeklinde konuştu.

"Bu mezalime seyirci kalan sadece sömürgeci batı değildir"

İslam dünyasının sessizliğinin kabul edilemez olduğuna değinen Taştı, "Her fırsatta insan haklarından dem vuran ABD’nin başını çektiği uluslararası sistem; söz konusu Müslümanlar olduğunda en büyük zulmü ihtiyaç duyduğunda acımasızca kendisi yapıyor. Ya da işbirlikçilerinin eliyle yapılmasına göz yumuyor. Bunun örneklerini Srebrenitsa’da, Ruanda’da, Burundi’de, Cezayir’de, Irak’ta, Suriye’de, Doğu Türkistan’da en son de Gazze’de gördük. İnsan haklarını dilinden düşürmeyen Batı; Gazze’deki katliamlarda şehit edilen 32 bin Filistinliden çok daha fazlasını öldürebilecek bir kıtlığın ortaya çıkışına seyirci kalmaktadır.  Ne kadar hazin ki bu mezalime seyirci kalan sadece sömürgeci batı değildir. Gazze’deki bu dayanılmaz acı ve zulüm, civar İslam beldelerinin yöneticilerinin gözünün önünde, yaptıkları samimiyetsiz kınama mesajlarının gölgesinde olmaktadır." dedi.

"Yöneticiler sessizliğini korurken Gazze halkı açlık felaketinin eşiğindedir"

Gazze'deki katliama insanların seyirci kaldığına vurgu değinen Taştı, "Sosyal medyaya her gün ellerinde boş tabak ile yemek arayan çocukların görüntüleri düşüyor. Gazze; bir lokma ekmeğe sahip olmak için sıra beklerken gasıp Yahudi varlığının bombaları altında can verenlerin, kedi eti yemenin fetvasını soranların,  hayvan yemlerini öğütüp yiyerek hayatta kalmaya çalışanların diyarıdır.

Bizler sadece Gazze’deki mezalime şahit olmakla yetinmedik. Müslüman olmanın bir gereği olarak gücümüz nispetinde dertlendik, kardeşlerimizi sahipsiz bırakmamaya gayret gösterdik. Ne var ki bizim bu konudaki hüsnü gayretlerimiz, zulmü bertaraf etmeye yetmedi. Neredeyse 6 aydır -aslında 76 yıldır- mukaddes topraklarda devam eden zulmün, Müslümanların dualarıyla ve kıt imkânlarla yaptıkları maddi yardımlarla sonlanmayacağını acı tecrübelerle öğrendik. Tam da bu noktada bize düşen sorumluluk; zulmü bertaraf edecek güce sahip yöneticileri harekete geçirmek için hakkı tavsiye etmektir. Gazze’deki mezalimi sonlandırma gücüne ve imkanına sahip yöneticileri muhatap alarak, atmaları gereken adımı ve sorumluluklarını hatırlatmaktır." dedi.

Taştı: Gazze'de zulmü sonlandırmak adına yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı:

 Ticari, diplomatik, askerî bütün ilişkiler kesilmelidir.

 Elçilik kapatılmalı ve gasıp Yahudi varlığının elçisi topraklarımızdan kovulmalıdır.

 Askerî üsler, sömürgeci kâfirlerin kullanımına kapatılmalıdır.

 Sınırlar açılmalı ve gıda yardımı geçişlerine izin verilmelidir.

 İşgale son vermenin esasi çözümü olarak Ordular Aksa’ya gitmelidir.

"israille ticaret Gazze'ye ihanettir"

israille ticaretin kesilmesi gerektiğine değinen Taştı, "Bunları kim yapacak, peki? Tabii ki, bunların hepsi, devlet iradesini gerektiren hususlardır. O vakit mezalimi sonlandırmak için atılması gereken somut adımları atmaları için yöneticilere baskı yapmak ve onlara görevlerini hatırlatmak hususunda söylem ve eylem birlikteliğimiz olmalıdır. Zira Gazze’deki kardeşlerimize dua ederken, gasıp Yahudi varlığını telin ederken; 6 aydır ticari ilişkilerine hız kesmeden devam eden, ticari karlarını 7 Ekim'den bu yana arttıran yöneticilere, böyle yaparak zulmün bir parçası oldukları gerçeği söylenmezse bu, Gazze’ye sahip çıkmak değil ihanet olacaktır." ifadelerini kullandı.

Basın açıklaması Abdurrahman Tosun'un yaptığı duanı ardından sessiz bir şekilde sona erdi.

köklğ değişim,adııyaman,gazze,fhmi taştı