"Fiyat artışlarındaki temel sebep üretimin olmaması ve hava şartları"


Sebze ve meyve ürünlerinde tavan yapan fiyat artışına değinen market ve manav işletmecileri, fiyat artışının kendilerinden kaynaklanmadığını, temel sebebin üretimin azlığı ve hava şartları olduğunu kaydettiler.

post

 Adıyaman    12.02.2019 20:07:47    Bu İçerik 1319 kez görüntülendi.

07.10.22

 


 

Son zamanlarda sebze ve meyve ürünlerine gelen ciddi artıştan herkes muzdarip. Fiyat artışlarının kendilerinden kaynaklanmadığını savunan Adıyamanlı market ve manav işletmecileri, " Topun ağzında olanlar bizleriz ama gerçekte bu işin müsebbibi değiliz. Fiyat artışlarındaki temel sebep üretimin olmaması ve hava şartlarıdır." açıklamasında bulundular.

Kış mevsimiyle birlikte sebze ve meyve fiyatlarındaki fiyat artışı tavan yaparken, yaşanan durum vatandaşı kemer sıkmaya kadar götürdü. Pazar ve manavlara alışveriş için giden vatandaş, eve ya eli boş dönüyor ya da kilogram hesabıyla alışveriş yapıyor. Yaşanan durum ise sadece vatandaşın tepkisine neden olmuyor.

Zamların kendilerinden kaynaklanmadığını belirten market ve manav işletmecileri de özellikle sebze ve meyveye gelen fiyat artışlarının kendilerini olumsuz etkilediğini ifade ediyor.

Satışlarının yeteri derecede durduğunu dile getiren market ve manav sahipleri, zamlardan, herkesin bir şekilde olumsuz etkilendiğinin altını çiziyor.

İşletmeciler, zamların temel sebebinin ülkede üretimin olmamasına ve hava şartlarına dayandırıyor.

Fiyatların maliyetten kaynaklandığını savunan Market işletmecisi Ahmet Durmaz "Hal pazarından aldığımız fiyatın üzerine cüz-i bir kâr koyup öylece satıyoruz. Bazen ulusal marketlerin bizden daha pahalıya sattığını görüyoruz. Bizde, patlıcan bir buçuk TL iken, ulusal marketlerin 16-17 TL'ye sattığını görüyoruz. Gönül ister ki şu an tüm fiyatlar uygun olsun. Vatandaş gelip alışveriş yapsın. Misafirini karşılarken sebze ve meyvesini ucuza alsın. Ama halden aldığımız fiyatın üzerine çok cüz-i bir kar koyuyoruz. Özellikle pazartesi ve perşembe günlerini 'halk günü' olarak kabul edip manavlarımızı bu şekilde açıyoruz ve çok cüz-i bir kar ile ürünümüzü satıyoruz." dedi.

Fiyat artışı neyden kaynaklanıyor?

Fiyatların yükselmesinin Mersin ve Adana'da yaşanan sel olaylarına bağlandığını dile getiren Durmaz, aldıkları ürünlerin ebatının da küçültüldüğüne dikkat çekti.

Durmaz, "Halden ürünlerimizi aldığımız zaman, 'Mersin ve Adana bölgesinde meydana gelen sel nedeniyle fiyatların yüksek olduğunu.' söylüyorlar. Daha önce gelen maydanoz ve nanenin bağı büyüktü, şimdi onu da küçültmüşler. Vatandaşlar bu duruma da tepki gösteriyor. Şimdi bir destesi 75 kuruş ile 1 TL arasında satıyoruz. Ama vatandaş, 'Bu fiyata daha önce daha büyük desteler aldığını.' söylüyor. Bu durumu sanki biz yapmışız gibi vatandaş da vurguluyor. Televizyonlarda da marketleri vurguluyorlar. Ama bizim aldığımız neyse onu sergiye sunmak zorundayız." ifadelerini kullandı.

"Aldığımız fiyatın üzerine maliyet vuruyoruz"

Bir işletmenin çok fazla masraf ile döndüğünün göz ardı edilmemesi gerektiğini dile getiren Durmaz, şunları söyledi:

"Ben, mağazamda 22 personel çalıştırıyorum. Bunun sigorta primi, maaşı ve masrafı var ve bunlar da bize bir külfettir. Ben 2 TL 95 kuruşa elma satıyorum, pazarda da aynı fiyat fakat pazardaki satıcı tek başına iken ben burada 22 personel çalıştırıyorum. Nakliyecimiz haftanın belirli günlerinde sevkiyat yapıyor. Akar-yakıt fiyatları arttığı sürece onunda maliyeti artıyor. Ama biz, aldığımız fiyatın üzerine maliyet vuruyoruz. Domatesi 5 TL'ye alıyorsak 5 TL 99 kuruşa satıyoruz. Bunun içerisindeki maliyeti düştüğümüz zaman kârı bir TL dahi olmuyor. Bir an önce fiyatlar düşse de biraz hareket görsek manav ve sebze bölümümüzde. Markette yok diyemiyorsan. Günlük 20 kasa domates alıyorum, bunun 10 kasası ertesi güne kaldığı vakit problem oluyor. 2-3 kasa fire verdiği de oluyor, bunlar hep çöpe gidiyor. Bunları da göz önünde tutmak lazım. Gönül ister ki aldığım 20 kasa domatesi o gün içinde satayım."

"Sıkıntının temel sebebi üretim ve hava şartları"

Fiyat artışlarında kendilerinin belirleyici bir rollerinin olmadığına işaret eden Mehmet Yakaryılmaz da "20 yılı aşkındır bu işi yapıyorum. Şu an da bir sıkıntı var, yok diyemeyiz. Sıkıntının temel sebebi marketlerdeki fiyatlar değildir. Üretimin az olması ve yağışın hava şartlarının normalin dışında olmasıdır. Şuan da birçok şeyi bulamıyoruz. Bundan dolayı fiyatlar yükseliyor. Fiyatların yüksek olması değil, düşük olması bizim için daha iyi kar elde etmemizi sağlıyor. Biz şuanda meyve ve sebzede zarar ediyoruz." dedi.

"Topun ağzında olanlar bizleriz ama gerçekte bu işin müsebbibi değiliz"

Zamların kendilerini de olumsuz etkilediğini ve bundan dolayı işlerinin kırıldığını söyleyen Yakaryılmaz, "Bir kasa biberi bir günde satacağıma 3 günde satıyorum. Bundan dolayı para kazanamıyoruz ve bununla birlikte bir de tepki alıyoruz. Topun ağzında olanlar bizleriz ama gerçekte bu işin müsebbibi bizler değiliz. Bunun nedeni üretimin az olması ve hava şartlarıdır. Üreticiden bize ulaşana kadar ürün 2-3 el değiştiriyor. Buradaki sıkıntının giderilmesi gerekiyor. Bu sıkıntının giderilmesi için üreticiden bize ulaşana kadar aradaki kâr payının dengelenmesi gerekiyor. Yoksa şu an zararı çeken bizleriz. Firesi ile çalıştırdığımız personel sayısıyla tüketiciden daha çok biz zarar çekiyoruz şu anda. Ben şu an da manavda para kazanan kimseyi bilmiyorum. Bir kasa marul alıyoruz içinde 8 marul var. Bir marul bozulduğu zaman ben diğer 7'sini boşuna satmış oluyorum. Böyle bir süreçten geçiyoruz. 15-16 TL'ye yeşil soğan alıyoruz, 18 TL'ye satıyoruz. Bir kilogram alan yok ve bunu en az 10'a bölüyoruz. Buradaki kazancımız 15 kuruş ve bu poşet parası bile değil." şeklinde konuştu.

"İlaç, akaryakıt ve diğer girdilerin yüksek olması maliyetleri artırıyor"

Yakaryılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gerçek olan bir şey var ki o da üretimin olmamasıdır. Madalyonun diğer yüzüne baktığımız zaman girdilerin çok yüksek olduğunu görüyoruz. İlaç, akaryakıt ve diğer girdilerin yüksek olması maliyetleri artırıyor. Bu maliyetler yüksek olduğu zaman geliş fiyatına biniyor, bunu da düşünmek lazım. Adıyaman gibi bir ilde bir deste maydanoz yok. Üretimin olmaması aslında bizi çok sıkıntıya sokuyor. Biz 5-6 il sadece bir ile yükleniyoruz. Oradaki yağışta ürünün bitmesine neden oldu. Ürün bitince de fiyatlar arttı.

"Bütün ürünlere sabit fiyat vurulsun"

Yılmaz, son olarak şunları kaydetti: "Kuru gıda da sabit fiyat istiyoruz. Ürünleri alırken satış fiyatlarının etiket ile belirlenmesini istiyorum. Nasıl ki ürünlerin markaları vuruluyor bütün ürünlere de fiyat vurulmasını istiyorum. Eğer fiyatta ikram etmek istiyorsam bu durumda uydun verip vermediğim belli olur. Çünkü başkası 35 liraya satarken ben 36 liraya almış oluyorum bu durumda rekabet gücümüz kalmıyor." (Cemil Özdaş - İLKHA)



Kaynak: https://ilkha.com/haber/90857/fiyat-artislarindaki-temel-sebep-uretimin-olmamasi-ve-hava-sartlari